+90 312 215 00 00
+90 312 215 00 00
Çocukluk yıllarımızda doğum günümüz yaklaştığında içimizi, doğum günü pastasının üzerindeki mumları bir seferde üflemenin, çok istediğimiz bir dileği tutmanın ve hayalini kurduğumuz hediyelere kavuşacak olmanın heyecanı sarardı. Peki ama pastaya mum dikmenin kökeni nereye dayanır?
Doğum günü pastasına mum dikmenin ve mumları üflerken dilek dilemenin aslında zannedilenden de eski bir tarihi var. Bugün dünyanın farklı coğrafyalarında yaşayan bireylerin, her yıl bir kez gerçekleştirdiği bu ritüelin kanıtlamak mümkün olmasa da elbette bir nedeni var…
Bu doğrultuda bizler de Liva Pastacılık olarak bugün, hazırlamış olduğumuz yazımızda merak edenler için pastaya mum dikmenin kökeni nereye dayanır sorusuna yanıt buluyoruz.
Bugün toplumlarda geleneksel hale gelerek nesilden nesile aktarılan pek çok ritüelin ardında önemli neden yattığını söylemek yanlış olmaz. Öyle ki doğum günlerini kutlamanın da pasta kesmenin de dilek tutmanın da bir sebebi var. Peki ya pastaya mum dikmenin kökeni nereye dayanır?
Bu konuyu geniş bir çerçevede ele almak için dilerseniz tarihe kısa bir yolculuk yapalım ve doğum günü kutlama kültürü nerede ve nasıl doğmuş, neden pastalara mum dikip üflüyor sonra da dilek tutuyoruz gibi sorulara sırasıyla yanıt bulalım!
İnsanların dünyaya geldikleri gün anlamına gelen doğum günlerini kutlama fikri tarihte ilk kim tarafından ve ne zaman ortaya çıktı hiç merak ettiniz mi? Eğer bilmiyorsanız hemen cevaplayalım, doğum günü kutlamanın insanlık tarihinde bilinen ilk örneği Eski Mısır döneminde Mısır Firavunları tarafından yapılmıştır.
Firavunların taç giyme törenlerinden sonra tanrıya dönüştüklerine dair inanış, bu törenlerin de doğum günü olarak kabul edilmesine neden olmuştur.
Yeri gelmişken tarihte doğum günü kutlaması yapan ilk kadının Antik Mısır’ın ilk Helenistik kraliçesi Kleopatra olduğunun da altını çizelim.
Eski Mısır’da başlatılan doğum günü kutlama geleneği, aradan yıllar geçtikten sonra Yunanlılar tarafından yapılan birkaç değişiklikle evrilmiş; daha farklı bir şekilde kutlanmaya başlanmıştır.
Yunanlılar, Yunan mitolojisinde sembolü ay olan Avcılık ve Kır Tanrıçası Artemis’in doğum günü kutlamalarında, ay şeklinde hazırladıkları keklere ay ışığını hatırlatması nedeniyle mum eklemiştir. Zamanla diğer Tanrı ve Tanrıçaların ve hatta soyluların ve halk kahramanlarının doğum günleri de bu şekilde kutlanır hale gelmiştir.
Yunanlılar, doğum günü pastasının üzerine koydukları mumların oradaki kötü ruhları uzaklaştırdıklarına; biri mumu üfledikten sonra ortaya çıkan dumanın ise tutulan dilekleri tanrıya ulaştırdığına inanılmaktaydı.
Yani aslında pastaya mum dikmenin kökeni nereye dayanır sorusuna, Yunanlılara ve dolaylı yoldan da Artemis’e yanıtını vermek hiç de yanlış olmaz.
Doğum günü kutlamaları ilk dönemlerde din ve inançla ilişkili olsa bile ilk olarak Antik Mısır’da başlayan ve yalnızca tanrılara ithaf edilen bu gelenek, aradan yıllar geçtikten sonra farklı uygarlıklar için de ritüelleşmiş ve toplumun en alt tabakalarına doğru dalga dalga yayılmıştır.
Daha önce de sözünü etmiş olduğumuz gibi doğum günü kutlamaları, geçmiş dönemlerde yalnızca inanç sebepli olarak yapılan ve üst sınıfa mahsus bir eylem olmuştur. Fakat doğum günü kutlamalarının dini bir amaç olmaktan çıkarak halkın geneline yayılması tarihte ilk olarak Antik Romalılar döneminde gerçekleşmiştir.
Antik Roma’da, yalnızca üst düzey pozisyonlarda görev alan kişiler için yapılan doğum günü kutlamaları, soylular 50 yaşına geldiklerinde onlar için de yapılan ve herkesin katılıp izleyebildiği etkinliklere dönüşmüştür.
Öyle ki yapılan kutlamaları herkesin görebilmesi ve gönlünce eğlenebilmesi için Roma Hükümeti, bu tarihleri milli bayram addetmiştir. 50. yaşını kutlayan kişilere doğum günü etkinliklerinde zeytinyağı, bal, buğday unu ve peynir ile hazırlanan bir kek hazırlanmakta ve üzerine mum dikilerek dilek dilemeleri beklenmekteydi.
Roma’nın adını tarihe yazdıran imparatorlarından biri olan Jül Sezar’ın, festival ve kutlamalara duyduğu ilgi; kendi doğum gününü festival olarak ilan etmesine neden olmuş ve Sezar’ın doğum günü her yıl festivallerle kutlanmaya başlanmıştır.
Buna ek olarak soylu da olsa halktan da olsa kadınların doğum günü ne yazık ki 12. yüzyılın ortalarına dek kutlanmamıştır.
Artık halka yayılan, herkesin severek yaptığı hatta festivallere dönüşen doğum günü kutlamaları ve mum üfleme geleneği, Hristiyanlığın ortaya çıkması ve yayılması ile birlikte yasağa dönüşmüştür.
Çünkü Hristiyan din adamları, doğum günlerini kutlamanın ve pastanın üzerine dikilen mumu üfleyerek dilek dilemenin pagan bir inanç olduğuna inanmaktaydı. Bu nedenle Orta Çağın baskıcı kuralları, doğum günü kutlama geleneğinin sonlanmasına yol açmıştır.
Her ne kadar Hristiyanlar için doğum günü kutlamaları yasak kabul edilmiş olsa da 15. yüzyıla gelindiğinde Almanya’da bulunan fırıncılar doğum günü kutlama adetinin yeniden gelenekselleşmesine ön ayak olmuşlardır.
Çocuklarının birinci yaş gününü kutlamak isteyen aileler için 1 yaş doğum günü pastaları yapılmaya başlanmış ve bu lezzetli pastalar zamanla rağbet görerek Almanya’daki pek çok aileden talep görmüştür.
İlerleyen yıllarda doğum günü kutlamaları çocuklar için her yıl tekrarlanır hale gelmiş, Almanya’da yalnızca çocuklara yönelik bir festival olan “Kinderfest” düzenlenmeye başlanmıştır.
Yapılan bu festivalin “Kinderfest” ismi ile anılmasının sebebi ise Kinder kelimesinin Almanca’da çocuk anlamına gelmesidir.
Alman ailelerin, çocukları için düzenledikleri doğum günü partilerinin, doğum günü kutlama geleneğinin ilk ortaya çıkış sebebi olan inanç faktörü ile doğrudan ilişkili olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Çocukların, doğum günlerinde kötü ruhlardan gelebilecek tehlikelere karşı savunmasız olduğu düşüncesi, pastaların üzerine mum dikilmesine kapı aralamıştır. Pastaya dikilen mum sayısı ise çocuğun yaşının üzerine bir mum daha ilave edilerek hesaplanmıştır.
İlave edilen bir mum ise doğum günü kutlanan çocuğun bir sonraki doğum gününe dek sağlık ve mutlulukla yaşamasına yönelik yapılan bir dilektir.
Alman çocukların doğum günü seremonileri, aslında bir gün boyunca devam eden; evlerde bayram havasının estiği etkinlikler olmuştur. Pastanelerden alınan pastanın sabah eve gelmesiyle birlikte pastanın üzerine dikilen mumlar yakılır, söndükçe yerine yenisi ilave edilmekteydi.
Akşam yemeği vakti geldiğinde yeni yaşına girecek olan çocuk pastanın üzerindeki mumları üfleyerek hepsini aynı anda söndürmeye çalışır; sonra da gerçekleşmesini istediği bir dilek dilemekteydi.
Doğum günü kutlaması bittikten sonra çocuğa istediği hediyelerin alınması ise yine o dönemden kalma bir gelenektir.
Bu dönemde doğum günleri yalnızca çocuklar için kutlanmış; çocuklar büyüme çağına geçtikten sonra bu tür organizasyonlar son bulmuştur.
Her yıl doğum günü pastasına bir adet daha fazla mum dikmenin ise 1746 yılında Kont Ludwig von Zinzindort’un doğum gününde gerçekleştirildiğine inanılmaktadır. Doğum gününü ihtişamlı bir pasta ile kutlayan Zinzindorf’un pastasının üzerinde yaşı kadar mum bulunmaktaydı.
17. yüzyılın sonlarına doğru başta Almanlar olmak üzere Avrupalıların dünyanın farklı bölgelerine göç etmeleri ise kültürel etkileşime yol açmış; çocukların doğum günlerinin kutlanması geleneği Asya ve Afrika ülkelerinde de süregelen bir gelenek halini almıştır.
Sanayi Devrimi’nin ortaya çıkması ile birlikte yaşanan gelişmeler ise pastacılığın gelişmesine ön ayak olmuş; böylelikle doğum günü pastaları ile yapılan keyifli doğum günü kutlamaları tüm dünyada uygulanmaya başlamıştır.
Artık pastaya mum dikmenin kökeni nereye dayanır biliyorsunuz. Peki çocuğunuzun, eşinizin ya da yakın bir arkadaşınızın yaklaşan doğum gününde ona lezzetli mi lezzetli bir pasta ile doğum günü sürprizi yapmaya ne dersiniz?
Eğer bu soruya yanıtınız “evet” ise, pastacılık sektöründe uzun yıllara dayanan tecrübesi ile başta doğum günleri olmak üzere tüm özel günlere lezzet katan Liva Pastacılık kalitesine güvenebilirsiniz.
Liva Pastacılık’ın özel gün ve doğum günü pastaları kategorisini inceleyebilir, beğendiğiniz pasta için hemen siparişinizi oluşturabilirsiniz.
Mum dikmenin kökeni kadar merak edilen bir diğer konu da çikolatanın tarihi. Çikolata Tutkunlarına Özel: Çikolata Tarihi başlıklı yazımıza göz atmanızı tavsiye ederiz.
Son olarak, sizler için hazırlamış olduğumuz blog içeriklerimiz için Liva Blog’u sık sık ziyaret etmeyi unutmayın!